entry'ler (25)

uyuşturucu madde kullanma suçu

Uyuşturucu maddeyi (esrar, eroin, kokain vb.) kişisel kullanım amacıyla satın alan, herhangi bir surette uyuşturucu maddeyi kabul eden ve kullanma amacıyla bulunduran kişi uyuşturucu madde kullanma veya bulundurma suçunu işlemiş olur (TCK md.191).

(bkz: ) https://barandogan.av.tr/...durma-sucunun-cezasi.html

uyuşturucu madde ticareti suçu

Uyuşturucu madde ticareti suçu, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin ülke içinde satılması, satışa arz edilmesi, başkalarına verilmesi, sevk edilmesi, nakledilmesi, depolanması veya ticaret amacıyla satın alınması, kabul edilmesi ile işlenir (TCK md.188).

(bkz: ) https://barandogan.av.tr/...ticareti-sucu-cezasi.html

trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu

Trafik Güvenliğini tehlikeye sokma suçu, alkollü araç kullanma veya başkalarının hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından bir tehlikeye neden olacak şekilde trafikte araç sürülmesiyle veya trafik kazasına neden olunmasıyla meydana gelir (TCK md.179).

(bkz: ) https://barandogan.av.tr/...ma-sucu-cezasi-nedir.html

kanun yararına bozma

Kanun yararına bozma, istinaf ve temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen, ancak hukuka aykırılıklar bulunan karar ve hükümlerin bozulması istemiyle Adalet Bakanlığı tarafından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurulmasıdır (CMK md.309/1).
(bkz: ) https://barandogan.av.tr/...rina-bozma-nedir-cmk.html

takipsizlik kararı

Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar (KYOK), diğer bir deyişle takipsizlik kararı; Cumhuriyet savcısı tarafından yürütülen soruşturma neticesinde şüpheli kişi hakkında yeterli şüphe oluşturacak delil bulunmaması nedeniyle kamu davası açılmasına gerek görülmemesini ifade eder (CMK md.172/1).

(bkz: ) https://barandogan.av.tr/...ik-karari-kyok-nedir.html

adli kontrol

Adli kontrol kararı, tutuklama sebeplerinin varlığına rağmen şüpheli veya sanığın denetim altına alınarak tutuklama kararı yerine uygulanan bir ceza muhakemesi tedbiridir. Hakim, tutuklama tedbiri yerine “adli kontrol şartıyla” şüpheli veya sanığı denetim altına alarak serbest bırakmaktadır.
(bkz: ) https://barandogan.av.tr/...kontrol-karari-nedir.html

itiraz kanun yolu

itiraz, Cumhuriyet savcısı, hakim veya mahkeme tarafından verilen kararların hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle bir üst merciiye yapılan kanun yolu başvurusudur. itiraz kanun yoluna başvurulması, aleyhine başvurulan kararın kesinleşmesini engeller.

(bkz: ) https://barandogan.av.tr/...-kararina-itiraz-cmk.html

yaragılamanın yenilenmesi

Mahkeme tarafından verilerek kesinleşen bir hükümle ilgili olarak, Ceza Muhakemesi Kanunu’nda belirlenen hallerde (CMK md.311) hükümlü lehine veya aleyhine olarak yeniden yargılama yapılmasına “yargılamanın yenilenmesi” veya “iade-i muhakeme” denilmektedir.
(bkz: ) https://barandogan.av.tr/...yargilanma-nedir-cmk.html

uzlaştırma

Arabuluculuk; bir özel hukuk uyuşmazlığının tarafı olan kişilerin, özgür iradeleriyle seçtikleri tarafsız ve uzman bir üçüncü kişinin (arabulucu) hakemliğinde, dava açılmadan önce veya dava açıldıktan sonra başvurdukları bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Arabuluculuk, uyuşmazlığın mahkeme dışı, hızlı ve kesin bir şekilde çözülmesini amaçlayan bir usul hukuku kurumudur.

(bkz: ) https://barandogan.av.tr/...dir-cmk-ceza-uzlasma.html

arabuluculuk

Arabuluculuk; bir özel hukuk uyuşmazlığının tarafı olan kişilerin, özgür iradeleriyle seçtikleri tarafsız ve uzman bir üçüncü kişinin (arabulucu) hakemliğinde, dava açılmadan önce veya dava açıldıktan sonra başvurdukları bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Arabuluculuk, uyuşmazlığın mahkeme dışı, hızlı ve kesin bir şekilde çözülmesini amaçlayan bir usul hukuku kurumudur.

(bkz: ) https://barandogan.av.tr/...luculuk-kanunu-nedir.html

kişiyi hürriyetinden yoksun kılma

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, bir kimsenin “bir yere gitmek” veya “bir yerde kalmak” özgürlüğünden mahrum edilmesidir. Yani, fail tarafından mağdurun serbestçe hareket etmesinin engellenmesidir.
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu, diğer adıyla hürriyeti tahdit suçu, kişi özgürlüğü ve güvenliğini koruyan bir suç olarak TCK md.109’da “hürriyete karşı suçlar” bölümü altında düzenlenmiştir.
(bkz: )https://goo.gl/enNV8e

şantaj suçu

Şantaj suçu, tehdit suçunun özel bir görünüm biçimi olarak esasen mağdurun daha ağır bir şekilde huzursuz edilmesini cezalandırarak mağdurun iç huzur ve hürriyetini koruyan bir suç tipidir. Bir tehlike suçu olan şantaj suçu aşağıdaki şekillerde işlenebilir:
Bir kimseyi kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya zorlama şeklinde şantaj suçu (TCK md. 107/1).
Haksız çıkar sağlamaya zorlama suretiyle şantaj suçu (TCK md. 107/1).
Bir kimsenin şeref veya saygınlığına zarar verecek mahiyette olan hususların açıklanacağı veya isnat edileceği tehdidi ile şantaj suçu (TCK md. 107/2).
(bkz: ) https://goo.gl/8BMk70

suçta tekerrür nedir

Tekerrür, daha önce işlenen bir suçun cezası kesinleştikten belli bir süre sonra ikinci bir suç işlenmesidir. Suçta tekerrür, ancak ilk işlenen suç kesinleşmişse söz konusu olabilir. Suçta tekerrür hükümleri uygulanan mahkum, cezasını “mükerrirlere özgü infaz rejimi” çerçevesinde infaz eder. Tekerrür, hükümlünün ikinci kere suç işlemesi nedeniyle, ilk kez suç işleyen bir kişiye göre daha ağır bir yaptırım sistemiyle karşılaşması için TCK md. 58’de düzenlenmiştir. Suçta tekerrür, bazı hukuk sistemlerinde maddi ceza hukuku kurumu olup cezayı arttıran bir neden olarak düzenlenmişken bazı hukuk sistemlerinde bir infaz hukuku kurumu olarak cezanın infaz süresini arttıran bir neden olarak düzenlenmiştir. ister bir infaz hukuku kurumu isterse bir maddi ceza hukuku kurumu olsun, tekerrür hükümleri uygulanan hükümlünün özgürlüğü daha fazla kısıtlanmış olur. Türkiye’nin mevcut hukuk sisteminde tekerrür, bir infaz hukuku kurumudur. Ancak, 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinde tekerrür bir güvenlik tedbiri olarak da düzenlenmiştir. Tekerrürün hem infaz hukuku kurumu olmasının hem güvenlik tedbiri olmasının yarattığı hukuki neticelere ileride değineceğiz. https://goo.gl/OHb8y1

nitelikli dolandırıcılık

Dolandırıcılık suçu, failin hileli davranışlarla bir kimseyi aldatması, mağdurun veya başkasının zararına olarak kendisine veya başkasına yarar sağlamasıyla oluşur. Nitelikli dolandırıcılık suçu ise suçun belli dini, sosyal, mesleki, teknolojik araçların veya kamu kurumlarının araç olarak kullanılarak işlenmesidir.

Dolandırıcılık suçunun meydana gelmesi için haksız bir çıkar sağlanması gerekir. Dolandırıcılık suçunun teşebbüs aşamasında kaldığının kabulü için de, hazırlık hareketlerinin bitmesi ve haksız çıkar elde etmeye yönelik icra hareketlerine başlanılması gerekir.

Dolandırıcılık suçu nedir:https://goo.gl/pKE9qh

ağır ceza avukatı

Ağır ceza avukatı, mevzuatta görev tanımı yapılmış bir avukatlık branşı değildir. Türkiye’de uzmanlaşma olmadığı halde halk arasında ağır ceza mahkemesinin yetkisine giren avukatları tanımlamak için ağır ceza avukatı deyimi kullanılır. Uygulamada asliye ceza mahkemesinin yetkisine giren davalara giren avukatlar içinde bu deyimin kullanıldığı görülmektedir.

Ağır Ceza Avukatı: https://goo.gl/6JBfcr
Ceza Avukatı: https://goo.gl/Bomx3x

istinaf mahkemesi

istinaf mahkemeleri 20.07.2016 tarihinde faaliyete geçecek. hakim atamaları yapıldı çeşitli bölgelerde mahkemeler kuruldu. istinaf mahkemeleri çalışmaya başladığında üç dereceli bir yargılama söz konusu olacaktır.

hukuk istinaf : https://goo.gl/QgpHEA
ceza istinaf : https://goo.gl/rk7c8K

istinaf

istinaf, henüz hukukçular tarafından bile anlaşılmış bir sistem değil. istinaf aşaması da devreye girdiğinde yargılama üç aşamaya bölünecek: yerel mahkeme (ilk derece mahkemesi), istinaf mahkemesi (ikinci derece mahkemesi), temyiz mahkemesi (üçüncü derece mahkemesi.

hukuk istinaf : https://goo.gl/QgpHEA
ceza istinaf : https://goo.gl/rk7c8K

hükmün açıklanmasının geri bırakılması

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Nedir? (HAGB Nedir?)

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, sanık hakkında hükmolunan cezanın belli bir denetim süresi içerisinde sonuç doğurmaması, denetim süresi boyunca kasıtlı bir suç işlenmez ve yükümlülüklere uygun davranılırsa ceza kararının ortadan kaldırılması ve davanın düşmesine yol açan bir cezanın bireyselleştirilmesi kurumudur. Erteleme, takdiri indirim gibi bireyselleştirme kurumlarında mahkeme kararı birtakım hukuki sonuçlar doğrururken, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunda ortada sonuç doğuracak bir mahkeme hükmü yoktur. Mahkeme, hukuk sisteminde sonuç doğuracak şekilde kararını henüz açıklamamış, açıklamayı geri bırakmıştır. HAGB kararı, kişinin medeni, siyasi veya özel yaşamına hiçbir kısıtlama getirmeden adeta sanığa ikinci bir şans tanır. HAGB kararı, suç işleyen kişinin hayatına ceza hukuku müdahalesini adeta askıya almaktadır.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Şartları?

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması için birtakım şartların bir arada bulunması gerekir. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun HAGB kararı için aradığı tüm şartlar vücut bulmadan, hakim, HAGB kararı verme yetkisine sahip değildir. Bu şartlar şunlardır:

1. HAGB Kararı için Suça Dair Şartlar

(a) Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı Verilemeyecek Suçlar

Askeri Ceza Kanunu’nunda tanımlanan suçlar, 477 sayılı Disiplin Mahkemeleri Kanunu kapsamındaki disiplin suçları, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçların ceza miktarı ne olursa olsun hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez. Ancak, bu suçlar 01.03.2008 tarihinden önce işlenmişse veya sanık 15 yaşından küçükse bu kanun hükümleri uygulanamayacaktır.

(b) Hapis Cezası Verilen Suçlarda HAGB kararı için Ceza Miktarı Şartı

Mahkemenin yaptığı yargılama neticesinde hükmettiği ceza hapis cezası ise, 2 yıl veya daha az süreli hapis cezası olmalıdır. 18 yaşından küçük çocuklar için hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilmesi için ceza sınırı 3 yıl veya daha az süreli hapis cezasıdır. Suçun niteliğinin (yukarıda açıkladığımız istisnalar hariç), taksirle veya kasten işlenmesinin hiçbir önemi yoktur, önemli olan cezanın miktarıdır. Ceza Muhakemesi Kanunu ceza miktarını mutlak nitelikte bir ölçü kabul etmiştir. Bu yüzden, örneğin, kasten veya taksirle adam yaralama, hırsızlık, dolandırıcılık, hakaret, zarar verme, tehdit, şantaj, uyuşturucu madde kullanma gibi suçlar nedeniyle hükmedilen hapis cezaları süre koşulunu sağladığı takdirde sanık hakkında HAGB kararı verilebilir.

(c) Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması ve Adli Para Cezası

Adli Para Cezası, doğrudan verilebileceği gibi hapis cezasından da çevrilebilen bir ceza yaptırımıdır. Mahkeme yargılama neticesinde sanık hakkında doğrudan adli para cezasına hükmetmişse bu para cezası hakkında da HAGB kararı verilebilir. Burda dikkat edilmesi gereken husus adli para cezasının doğrudan verilen bir adli para cezası olmasıdır. Hapis cezasından çevrilen adli para cezaları için hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi mümkün değildir. Bir örnek vermek gerekirse, hakaret suçunda mahkeme sanığa, 3 ay - 2 yıl arası hapis cezası veya adli para cezası verebilir. Mahkeme hapis cezası vermek yerine doğrudan adli para cezası verirse hükmedilen adli para cezası hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Fakat, mahkeme adli para cezası vermek yerine önce 4 ay hapis cezası verip daha sonra verdiği hapis cezasını adli para cezasına çevirirse, artık bu adli para cezası açısından HAGB kararı verilemez.

2. HAGB Kararı için Sanığa Dair Şartlar

(a) Hakkında HAGB Kararı Verilecek Sanığın Daha Önce Kasıtlı Bir Suçtan Mahkum Olmaması

Sanığın daha önce kasten işlediği bir suçtan dolayı kesinleşmiş mahkumiyeti varsa hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilemez. Önceki mahkumiyetinin hapis cezası veya adli para cezası olmasının veya cezanın miktarının hiçbir önemi yoktur. Sanığın önceki mahkumiyetine esas suç kasten işlenmişse hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi mümkün değildir.

Taksirle işlenen suçlar bakımından sanık hakkında önceden kesinleşmiş mahkumiyet kararı olsa bile hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir. Örnek vermek gerekirse, trafik kazası, iş kazası veya başka bir taksirli fiil ile ölüm veya yaralama suçlarından mahkum olmuş bir kişi hakkında sonraki suçu nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir.

Sanık kasıtlı bir suçtan mahkum olmadığı halde adli sicil kaydında denetimli serbestlik tedbiri varsa, HAGB kurumundan faydalanabilir. Örneğin, sanığın adli sicil kaydında uyuşturucu madde kullanma suçundan tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri yer alsa bile, bu tedbir hukuki niteliği itibarıyle ceza olmadığı için sanık hakkında HAGB kararı verilebilir.

(b) Zararın Giderilmesi ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

işlenen suç nedeniyle mağdur veya kamu bir zarara uğramışsa, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için uğranılan bu zararın giderilmesi gerekir. Suç nedeniyle oluşan zarardan kasıt maddi zararlardır, manevi zararlar uğranılan zarar kapsamında değildir. Zararın giderilmesi, zararın konusu olan şey aynen verilebiliyorsa aynen iade yoluyla, aynen iade edilemeyecek bir şey ise tazmin suretiyle giderilmesi yoluyla mümkün olur. Örnek vermek gerekirse, cep telefonu çalınan kişiye cep telefonunun aynen iade edilmesi veya bedelinin ödenmesi zararın giderilmesi olarak kabul edilir. Suç nedeniyle oluşan dolaylı zararlar, CMK md. 231’deki “uğranılan zarar” kapsamına dahil değildir. Örneğin, işlenen suç nedeniyle mağdurun çalışamaması, iş güç kaybı “uğranılan zarar” kavramına dahil olmayan dolaylı zararlar olarak kabul edilmektedir.

Ceza hakimi, zararı basit bir şekilde araştırmalı ve yaklaşık bir miktar belirlemelidir. Zarar miktarı açık değilse zararın belirlenmesinin tarafların subjektif adaletine terkedilmemesi gerekir.Ceza hakiminin yaptığı bu tespit kesin nitelikte bir tespit olmayıp ayrıca hukuk mahkemesinde tazminat davası açmaya engel değildir.

Kamunun veya mağdurun uğradığı zararın denetim süresi içinde taksitlerle ödenmesi koşuluyla da hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir.

Bazı suçların özelliği gereği, kamunun veya kişilerin uğradığı bir zarar olmayabilir. Bu durumda zararın giderilmesi, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi için şart olmaktan çıkar.

“Uğranılan Zarar” kavramının iyi anlaşılabilmesi için örnekler;

Mühür fekki suçu: Dükkanı mühürlendiği halde mührü söken kişi, mühür fekki suçunu işlediği halde bu suçta hiç kimsenin suçtan dolayı maddi zararı oluşmaz (Yargıtay 10.Ceza Dairesi 2014/919 karar).

imar kirliliği suçu: Kaçak kat atması nedeniyle hakkında imar kirliği suçundan dava açılan kişinin, yapıyı eski hale getirerek zararı gidermediği gerekçesiyle hakkında HAGB kararı verilmemesi usule aykırıdır. Burada kamunun veya kişilerin somut bir zararı olmadığından HAGB kararı verilmelidir (Yargıtay 4.Ceza Dairesi-2013/1463 karar).

Hakaret suçu: Hakaret suçunda müşteki belgeye dayalı bir zararı olduğunu ispatlayamazsa, manevi zarar “uğranılan zarar” olarak kabul edilemez. Bu nedenle giderilecek zarar olmadığından HAGB kararı verilmelidir. (Yargıta 2. Ceza Dairesi-2012/42821).

(c) Mahkemece Sanığın Tekrar Suç işlemeyeceği Kanaatine Varılması

Mahkeme, sanığın duruşmadaki tutum ve davranışlarını, kişilik özelliklerini göz önüne alarak yeniden suç işlemeyeceği kanaatine varırsa hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verir. Hemen belirtelim ki yargıç, sanığın davranışlarını ve kişiliğini sübjektif kriterlere göre değerlendiremez. Yargıtay’ıın yerleşik içtihatlarına göre sanığın duruşma tutanaklarına yansıyan olumsuz bir davranışı ve bilinen olumsuz bir kişilik özelliği yoksa yargıç HAGB kararı vermelidir.

(d) Sanığın Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasını Kabul Etmediğine Dair Beyanının Olmaması

Sanık, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını kabul etmediğini beyan ederse yargıç, HAGB kararı veremez. Çoğu sanığın “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmeli miyim” şeklindeki sorusu ile karşılaşılır. HAGB kararı verilmesini kabul edip etmemeyi somut olaya göre değerlendirmek gerekirse de, davaların büyük bir çoğunluğunda kabul etmek sanığın lehinedir.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması ve Denetim Süresi içinde Yeniden Suç işlenmesi

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde sanık 5 yıl süreyle denetime tabi tutulur. 18 yaşından küçük çocuklar için denetim süresi 3 yıldır. Sanığın bu denetim süresi içinde kasten bir suç işleyip işlememesine göre iki sonuç ortaya çıkar:

Sanık denetim süresi içinde kasten bir suç işlemezse ve yargıcın belirlediği diğer yükümlülüklere uygun hareket ederse açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak davanın düşmesine karar verilir. Dava düştükten sonra kişi davadan önceki hukuki durumuna geri döner.

Sanık, denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işler veya hakimin belirlediği yükümlülüklere aykırı hareket ederse açıklanması geri bırakılan hüküm mahkeme tarafından açıklanır.

Denetim süresi içerisinde yeniden kasıtlı suç işleyen sanık hakkında açıklanması geri bırakılan hüküm aynen açıklanır. Suç işleyen sanık hakkında daha önce verilene ceza seçenek yaptırımlara çevrilemez, ertelenemez.

Denetim süresi içinde suç işlemediği halde hakimin belirlediği denetimli serbestlik yükümlülüklerini yerine getirmeyen sanık hakkındaki hükmün de açıklanmasına karar verilir. Ancak, bu durumda hükmü açıklayan mahkeme sanığın cezasının yarısına kadar olan bir kısmının infaz edilmemesine karar verebilir. Mahkeme, koşulları varsa suç işlemeyen ancak yükümlülüklere aykırı davranan sanık aleyhine hükmedilen hapis cezasını erteleyebilir veya adli para cezası gibi seçenek bir yaptırıma çevirerek yeni bir mahkumiyet hükmü de kurabilir.

Denetim süresi içinde yeni suç işlenmesi halinde, işlendiği iddia edilen ikinci suçun mahkumiyetle kesinleşmesinden sonra işlenen ilk suç nedeniyle verilen HAGB kararı açıklanabilir. Nitekim, Yargıtay işlendiği iddia edilen ikinci suç kesinleşmediği halde, birinci suç nedeniyle verilen HAGB kararının açıklanmasını hukuka aykırı bulmuştur (Yargıtay Ceza Genel Kurulu - 2008/25 karar, Yargıtay 15. Ceza Dairesi- 2012/45113 karar).

Önemle belirtmek gerekir ki, 28.06.2014 tarihine kadar işlenen suçlarda birden fazla kere hükmün açıklanmasının geri bırakılması verilebilir. Bu tarihten sonra işlenen suçlarda birden fazla kere HAGB kararı verilmesi yapılan açık kanuni düzenleme nedeniyle mümkün değildir.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararına itiraz Edilebilir mi? HAGB kararı Temyiz Edilebilir mi?
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı Yargıtay’a temyiz yoluna gidilemez. Ancak 7 günlük süre içinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına itiraz edilebilir. Kararı veren mahkeme hangisi ise o mahkemeye dilekçe verilerek HAGB kararına itiraz edilebilir. Kararı veren mahkeme itirazı yerinde görmezse, itiraz dilekçesini itirazı incelemeye yetkili mahkemeye gönderir. Örneğin, istanbul 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin verdiği HAGB kararına yapılan itiraz istanbul 4. Asliye Ceza Mahkemesi’ne, istanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği HAGB kararına karşı yapılan itiraz istanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne incelenmek üzere gönderilir. Yargıtay kararlarına göre kendisine itiraz dilekçesini incelemek üzere dava dosyası gönderilen mahkeme, itiraz edilen kararı hem usul hem esas açısından denetimden geçirecektir.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına itiraz, henüz etkin bir kanun yoluna dönüşmüş değildir. Yapılan itirazlar hakkında dosya üzerinden inceleme yapılarak karar verilmektedir.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararının Memurluğa Etkisi Nedir?

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, yargılanan kişiye verilen ikinci bir şanstır. HAGB kararı kişinin mevcut hukuki statüsünde olumsuz bir değişiklik olmasını engelleyen bir kurumdur. Hakkında HAGB kararı verilen kişi memur da olabilir, milletvekili de olabilir. Hakkında HAGB kararı verilen kişinin mahkumiyete esas cezası ne olursa memuriyetten veya başkaca bir kamu görevinden atılması mümkün değildir.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı mı Hapis Cezasının Ertelenmesi Kararı mı Sanık Lehinedir?
Hapis Cezasının Ertelenmesi kararında mahkemenin verdiği karar, hukuk sisteminde derhal sonuç doğurmaya başlar. Ceza erteleme kararı bir cezanın infazı şeklidir. Halbuki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararında ortada hukuki sonuç meydana getirecek bir mahkeme kararı mevcut değildir. Bu nedenle hapis cezasının ertelenmesi halinde sanığın cezası infaz edildiğinden infaz aşamasında birtakım kısıtlamalarla karşılaşacaktır, hatta bazı haklarını kullanmayacaktır. Örneğin, sanık yargılama neticesinde 2 yıl ceza almış ve bu hapis cezası ertelenmişse deneme süresi içinde milletvekili olamaz, ama HAGB kararı verilmişse milletvekili olması önünde hiçbir engel yoktur.

Her iki kavramı karşılaştırmak için bir Ceza avukatı ile görüşünüz veya hapis cezasının ertelenmesi hakkında yazdığımız yazıyı inceleyiniz.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı Adli Sicil Kaydına işler mi? (Sabıka Kaydına işlenir mi?)
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, Adli Sicil Kaydı (Sabıka Kaydı) kayıtlarında görünmez. HAGB kararları, adli sicil kaydında bu hükümlere özgü bir sisteme kaydedilir. Bu nedenle e-devlet üzerinden alınan sabıka kaydında veya adliyeden alınan adli sicil kaydında HAGB kararı gözükmez. Bu kayıtlar, hakim veya savcı tarafından bir soruşturma veya kovuşturma ile bağlantılı olarak CMK 231. maddede belirtilen yukarıda açıkladığımız hususların tespiti amacıyla kullanılabilir

ağır ceza avukatı

Ceza avukatı, savunma fonksiyonu ile temel hak ve özgürlüklere yanlış yapılan müdahaleleri önleyerek hukuk devletinin ve özgürlüklerin gelişimine önemli bir katkı sunar. https://goo.gl/Bomx3x

bilişim suçları

bilgisayar, tablet, cep telefonu, pos makinası gibi araçlar kullanılarak elektronik ortamda gerçekleştirilen suçlara bilişim suçları denilmektedir. bilişim suçu terimi yerine bilgisayar suçu, internet suçu, elektronik ortamda işlenen suçlar gibi kavramlar da kullanılmaktadır. bilginin elektronik ve teknolojik araçlar kullanılarak aktarılmasına bilişim, bu süreçte işlenen suçlar da bilişim suçları olarak tarif edilebilir.

bilişim suçlarının tespiti için çoğu zaman microsoft corporation şirketinden yardım alınmaktadır. öncelikle erişilen bilişim sisteminin müştekiye ait olup olmadığı belirlenmektedir. işlenen bilişim suçunun özelliğine göre kullanıcıların ıp adresleri tespit edilmekte, bilgisayar harddisklerine el konularak incelenmektedir. şüpheli, söz konusu bilgisayarı veya elektronik aracı başkasının kullandığı savunmasını ileri sürüyorsa bu savunma çerçevesinde başkasının sisteme girip girmediği incelenmektedir. eğer şüpheli kendi bilgisayarı veya elektronik aracı dışında bir bilgisayar veya araç kullanarak mağdurun sistemine girmişse buna dair inceleme ve araştırma yapılır, varsa bu hususla ilgili tanıklar dinlenir. bilişim suçları yalnızca teknoloji kullanılarak ispatlanmaz, bilisim suçunun özelliğine göre tanıklarla da sonuca ulaşılabilir.